gundem
Erdoğan barış diplomasisini sürdürüyor: Trump ile ikinci görüşme

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail-İran savaşı nedeniyle başlattığı telefon diplomasisini sürdürüyor. Erdoğan bugün Irak Başbakanı, Umman Sultanı ve Kuveyt Emiri ile görüştü. Erdoğan, daha sonra ABD Başkanı Donald Trump ile 24 saat içerisinde ikinci bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail-İran savaşına ilişkin barış diplomasisini sürdürüyor. Erdoğan, bugün ilk olarak Umman Sultanı Heysem bin Tarık bin Teymur El Sait ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede İsrail ile İran arasındaki çatışma, bölgesel ve küresel konular ele alındı.
“YENİ BİR SAVAŞA ASLA TAHAMMÜL YOK”
Erdoğan görüşmede, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarıyla başlayan çatışmaların bölge güvenliği için büyük risk oluşturduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgenin yeni bir savaşa asla tahammülünün olmadığını dile getirdi.
“NÜKLEER ANLAŞMAZLIKTA TEK YOL MÜZAKERE”
Netanyahu yönetiminin küresel istikrar ve güvenlik sorunu haline geldiğini, saldırıların nükleer müzakerelerin altıncı turu arifesinde gerçekleşmesinin düşündürücü olduğunu anlatan Erdoğan, Türkiye’nin nükleer anlaşmazlığın çözümünde tek yol olarak müzakereyi gördüğünü belirtti.
Erdoğan görüşmede, son gelişmelerin Gazze’de İsrail tarafından uygulanan soykırımı gölgede bırakmasına izin verilmemesi gerektiğini de ifade etti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, KUVEYT EMİRİ İLE GÖRÜŞTÜ
Cumhurbaşkanı Erdoğan ikinci telefon görüşmesini ise Kuveyt Devlet Emiri Şeyh Mişal El Ahmed El Cabir El Sabah ile yaptı.
Erdoğan bu görüşmede, İsrail’in İran’a yönelik başlattığı saldırılarla yeni bir savaşa tahammülü olmayan bölgedeki güvenliği riske attığını, Netanyahu hükümetinin küresel boyutta istikrar ve güvenlik sorunu oluşturduğunu ifade etti.
İsrail saldırılarının İran ile ABD arasındaki nükleer müzakere sürecini de baltaladığını, anlaşmazlığın çözümü için tek çıkar yolun bu müzakereler olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye ve Kuveyt’in, İsrail’in Gazze’deki soykırımına ve bölgedeki saldırganlığına karşı güçlü tepkiler verdiğini, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarla Gazze’de gerçekleştirdiği soykırımı gölgemeye gayret gösterdiğini, buna izin verilemeyeceğini ifade etti.
IRAK BAŞBAKANI İLE GÖRÜŞME
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Başbakanı Muhammed Şiya El Sudani’yle de görüştü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, İsrail’in yol açtığı şiddet sarmalının bölgeyi tehdit ettiğini, Irak’ın bu çatışmanın dışında kalmasının ve mevcut ortamda terör örgütleri ile radikal unsurlara karşı daha dikkatli olunmasının önemini ifade etti.
İran ile ABD arasındaki nükleer anlaşmazlığın tek çözüm yolunun müzakere olduğunu, zor şartlarda itidalli davranılması ve şiddet sarmalının önüne mutlaka geçilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının Gazze’deki soykırımı gölgelemesine asla müsaade edilemeyeceğini de ifade etti.
TRUMP İLE GÖRÜŞME Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra ABD Başkanı Donald Trump ile telefonda görüştü.
Görüşmede, İsrail ile İran arasındaki çatışma başta olmak üzere ikili ve bölgesel konular ele alındı.
Bu görüşmeyle birlikte Erdoğan ve Trump, 24 saatte ikinci kez görüşmüş oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail ile İran arasında çatışmaların sona erdirilmesi ve bölgede barışın tesisine yönelik ABD Başkanı Trump’ın yaptığı son açıklamaları memnuniyetle karşıladığını, tüm bölgeyi ateşe atabilecek bir felaketin engellenmesi için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı. Erdoğan, nükleer anlaşmazlığın çözümü için yegâne yolun diplomasiden geçtiğini, bu yolda Türkiye’nin kolaylaştırıcılık dahil her türlü gayreti sergilemeye hazır olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarıyla başlayan şiddet sarmalının iki taraf için de geri dönülemez ekonomik ve sivil zararlara sebep olduğunu, bu tehlikeli gidişata engel olunması gerektiğini ifade etti.
ERDOĞAN’IN BARIŞ DİPLOMASİSİ Cumhurbaşkanı Erdoğan dün ABD Başkanı Donald Trump, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman ile görüşmüştü. Erdoğan, Trump ile yaptığı görüşmede, Türkiye’nin İran ile İsrail arasındaki gerilimi yakından takip ettiğini, Türkiye’nin başlatılan nükleer müzakereleri, anlaşmazlığın çözümü için tek yol olarak gördüğünü ifade etmişti. Erdoğan, Pezekişyan ile görüşmesinde saldırıları en kuvvetli şekilde telin ettiğini ifade edip, İran halkına can kayıpları nedeniyle başsağlığı dileklerini iletmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Selman ile görüşmesinde ise Netanyahu yönetimindeki İsrail’in, bölgenin istikrarı ve güvenliği için en büyük tehdit olduğunu, bunu İran’a yönelik saldırıyla bir kez daha gösterdiğini, tansiyonun düşürülmesi için İsrail’in durdurulması gerektiğini ifade etmişti.
Video – NTV canlı yayınında Tahran’a saldırı anı
gundem
Türk Escobar soruşturması tamam: Uyuşturucuyu ihracat gibi gösterdiler, paraları paravan şirketle akladılar

Tutuklu bulunduğu cezaevinde yaşamını yitiren Türk Escobar lakaplı Ürfi Çetinkaya’nın liderliğini yaptığı suç örgütüne yönelik soruşturma tamamlandı. Dört şüpheli için 292’şer yıla kadar hapis cezası istendi.
Türk Escobar olarak tanınan uyuşturucu baronu Ürfi Çetinkaya’nın liderliğini yaptığı uluslararası uyuşturucu çetesine yönelik soruşturma tamamlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 147 kişi şüpheli sıfatıyla yer aldı.
ÜRFİ ÇETİNKAYA: KAÇAKÇILIKTAN, SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERLİĞİNE
Hazırlanan iddianamede, Çetinkaya’nın 1970’li yıllarda sigara kaçakçılığı, 1980’li yıllarda silah, mermi ve gümrük kaçakçılığı, 1990’lı yıllarda ise uyuşturucu kaçakçılığı suçlarından tanındığı, uyuşturucu madde imal ve ticareti, kara para aklama, adam öldürme, yaralama ve tehdit gibi olayların şüphelisi olarak yer aldığı ancak yaptırdığı okul ve sağlık ocağı gibi kurumlarla hayırsever iş insanı görüntüsü vermeye çalıştığı anlatıldı.
İddianamede; Çetinkaya ailesi ve şirketlerinin kara para aklama faaliyetlerine yönelik incelemeler yapılmış olmasına rağmen, açılan davaların zamanaşımına uğradığının belirlendiği anlatıldı.
YÜZLERCE FARKLI İŞLEMLE PARA TRANSFERİ
Söz konusu şirketlerin faaliyetlerine devam ettiği belirtilerek, bu kapsamda Çetinkaya ailesi tarafından yönetilen şirketlerce suçtan elde edilen gelirlerin yüzlerce farklı işlemle para transferi ve dönüştürme faaliyeti gerçekleştiği belirtildi.
“UYUŞTURUCU GELİRİ İHRACAT GİBİ GÖSTERİLDİ”
Ailenin, çalışanları veya güvendikleri kişiler üzerine malvarlığı edinerek şirketler kurdukları, ödemeleri çalışanlarına ait hesaplar üzerinden gerçekleştirdikleri, el konulan şirketlerde çalışanlarını görünürde ortak, yönetim kurulu üyesi, kayyum veya tasfiye memuru olarak atadıkları, uyuşturucu gelirlerinin ihracat geliri gibi gösterilerek veya döviz büroları ve kuyumcular üzerinden Türkiye’ye getirdiği ifade edildi.
Ayrıca Malta’da ve Türkiye’de denizcilik şirketleri kurularak, şirketlerin uyuşturucu ticareti yapma amacıyla kullanılmış olabilecekleri yönünde kuvvetli şüphelerin bulunduğu kaydedildi.
ABİ, AMCA, ŞEF VE DAYI DİYORLARDI
Suç örgütü şüphelilerinin faaliyetlerinin yalnızca uyuşturucu ticareti ve kara para aklama ile sınırlı olmadığının aktarıldığı iddianamede, özellikle uyuşturucu ticareti suçunun, toplum sağlığını doğrudan tehdit ederek bireylerin fiziksel ve psikolojik iyilik hallerini zayıflattığı, böylece sosyal yapının temel dinamiklerini olumsuz yönde etkilediği belirtildi.
Örgüt yöneticileri ve üyelerinin talimatlarını doğrudan veya dolaylı olarak Ürfi Çetinkaya’dan aldığı, örgüt içi iletişimde kendisinden abi, amca, şef ve dayı gibi unvanlarla bahsedildiği ifade edildi.
KURYELİK YÖNTEMLERİ GELİŞTİRDİLER
Örgütün işleyişinde, uyuşturucu madde ticareti ve suç gelirlerinin aklanması olmak üzere iki temel faaliyet alanının belirginleştiğinin belirtildiği iddianamede, uluslararası bağlantılara sahip olan örgütün, sevkiyat sürecinde gizlilik ve güvenliği sağlamak adına kriptolu iletişim araçlarını ve çeşitli kuryelik yöntemlerini kullandığı belirlendi.
PARAVAN ŞİRKETLER VE OFF-SHORE MERKEZLER
Örgüt üyelerinin diğer kısmının ise, suçtan elde edilen gelirlerin ekonomik sisteme entegre edilmesi faaliyetlerini yürüttüğü, bu süreçte paravan şirketler, uluslararası banka hesapları ve off-shore merkezler gibi araçlar kullanılarak suç gelirlerinin meşru bir görünüme kavuşturulmasının hedeflendiği, özellikle, faaliyetlerin sistematik bir şekilde yürütülmesinin, örgütün finansal kaynaklarının sürekliliğini sağladığı ve örgütü ekonomik açıdan güçlü bir yapıya dönüştürdüğü ifade edildi.
Hazırlanan iddianamede Ürfi Çetinkaya, Ali Korman Erbacıoğlu, Sinan Köroğlu, Şahin Sekman ve Rojdi Tekin isimli şüphelilerin suç örgütünü sistematik bir şekilde talimatlarla yönettikleri anlatıldı.
“TÜRKİYE’YE NAKİL SÜRECİNİ YÖNETTİLER”
Özellikle bu kişilerin, uyuşturucu ticareti ve suç gelirlerinin aklanması eylemlerinde kilit bir rol oynadıkları, örgüt üyelerine düzenli olarak talimatlar vererek hem uyuşturucu sevkiyatlarını ve dağıtım ağının işleyişini organize ettikleri belirtildi.
Şüphelilerin uyuşturucu ticaretinden elde edilen gelirlerin yurt dışından Türkiye’ye nakline ilişkin süreci yönettikleri, suç örgütü üyelerinin liderlerden aldıkları talimatlarla uyuşturucu sevkiyatlarını organize ettikleri, uyuşturucunun dağıtımını sağlayan ağları yönetmekle birlikte suç gelirlerinin yurt dışına aktarılması ve ülke içine entegre edilmesi süreçlerini de yönlendirdiklerinin tespit edildiği belirtildi.
HANGİ CEZALAR İSTENDİ?
Hazırlanan iddianamede, örgütü yönettikleri iddia edilen şüpheliler Ali Korman Erbacıoğlu, Şahin Sekman, Sinan Köroğlu ve Rojdi Tekin’in suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama ve İspanya, Bulgaristan ile Bodrum’da yakalanmasından dolayı üç kez uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçlarından toplamda 190’ar yıldan 292’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Diğer şüphelilerin ise değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması istendi.
BAZI ŞİRKETLERİN FAALİYET İZNİNİN İPTALİ İSTENDİ
İddianamede ayrıca, 30 şüphelinin sahibi veya ortağı olduğu tespit edilen ve suçtan elde edilen gelirlerle doğrudan bağlantılı olduğu öne sürülen şirketlerine idari para cezası verilmesine, ayrıca söz konusu şirketlerin ayrı ayrı faaliyet izinleri iptaline karar verilmesi istendi.
Öte yandan iddianamede, tutuklu bulunduğu cezaevinde ölen Ürfi Çetinkaya’nın da arasında bulunduğu dört kişi hakkında malvarlığı değerlerinin gayrimeşru kaynağını gizlemek, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, gözaltına alınan veya tutuklunun kaçmasına imkan sağlama, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, ruhsatsız silah bulundurma, suçluyu kayırma, uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi.
gundem
İzmir’de orman yangınları sürüyor: Ödemiş, Buca ve Çeşme’de son durum

İzmir’in üç ilçesinde orman yangınlarıyla mücadele sürüyor. Ödemiş’teki yangında bugün bir kez daha alevler yükseldi. İlçede yedi mahalle tahliye edildi. Çeşme’deki yangın kontrol altına alınırken, Buca’da da alevlerle mücadele sürüyor.
gundem
İzmir’de orman yangınları kontrol altına alındı

İzmir’in Çeşme, Buca, Ödemiş ilçelerindeki orman yangınları kontrol altına alındı. Bölgelerde soğutma çalışmaları devam ediyor.
-
gundem3 gün ago
Resmi Gazete’de bugün (4 Temmuz 2025 Resmi Gazete kararları)
-
sağlık3 gün ago
Yaz sıcağında en riskli ürünler: Zehirlenmeye davetiye çıkarıyorlar
-
gundem6 gün ago
Devlet Bahçeli’den Leman’a karikatür tepkisi: İğrenç saldırıyı nefretle lanetliyorum
-
sağlık3 gün ago
Covid vakaları fırladı: “Süper bulaşıcı Frankenstein varyantı”
-
gundem3 gün ago
Türk Escobar soruşturması tamam: Uyuşturucuyu ihracat gibi gösterdiler, paraları paravan şirketle akladılar
-
gundem6 gün ago
Ayhan Bora Kaplan’ın rüşvet davası: Banka hesapları incelenecek
-
sağlık4 gün ago
Cennet hurmasını doğru tüketiyor musunuz? Meğer böyle bir faydası varmış
-
sağlık3 gün ago
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ile grip nasıl ayırt edilir? Uzmanı açıkladı